Baklava'nın Tarihçesi
Baklava, başta Türk olmak üzere Orta
Doğu, Balkan ve Güney Asya mutfaklarında yer etmiş önemli bir hamur
tatlısıdır. Özetle, ince yufkaların arasına yöreye göre ceviz, antep
fıstığı, badem veya fındık konarak yapılır. Genel olarak şeker şerbeti
ile tatlandırılır. Ayrıca bal şerbeti de kullanılabilir.
Baklava sözcüğü Türkçe kökenlidir. Eski Türkçe'de baklağu, baklağı olarak geçer. Buell (1999), "baklava" isminin Moğolca 'bağlamak, sarmak' tanımlamıştır ve bunların Bizans tatlısı olduğunu iddia etmiştir. Ancak Perry (1994) bu tatlıların baklava olmadığını çünkü bu tatlıların hamur içermediğini göstermiştir. Bu tatlılar fındık ve balın karıştırılmasıyla yapılıyordu ve bugünkü pasteli veya helvaya benziyorlardı.
Perry ayrıca ince ekmeğin (yufka) arasına malzemeler konularak yapılan yemeklerin (örn. börek) Türk kökenli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca her yıl Ramazan'ın 15'inde yeniçeriler Osmanlı sultanlarına tepsiler halinde baklavalar sunuyorlardı ve bu törene Baklava alayı deniyordu. (Wasti 2005) Ramazan ayının ortasında, padişahın askere iltifatı olarak, Saraydan Yeniçeri Ocağı'na baklava giderdi. Her on askere bir sini baklava hazırlanır ve saray mutfağı önünde dizilirdi. Silahtar Ağa, bir numaralı yeniçeri olan padişah adına ilk siniyi teslim aldıktan sonra, diğer sinilerin her birini ikişer asker nizami olarak yüklenirdi. Her bölüğün amirleri önde, baklava sinilerini taşıyanlar arkada, açılan kapılardan dışarı çıkarak kışlalara doğru yürüyüşe geçerlerdi.
Baklava sözcüğü Türkçe kökenlidir. Eski Türkçe'de baklağu, baklağı olarak geçer. Buell (1999), "baklava" isminin Moğolca 'bağlamak, sarmak' tanımlamıştır ve bunların Bizans tatlısı olduğunu iddia etmiştir. Ancak Perry (1994) bu tatlıların baklava olmadığını çünkü bu tatlıların hamur içermediğini göstermiştir. Bu tatlılar fındık ve balın karıştırılmasıyla yapılıyordu ve bugünkü pasteli veya helvaya benziyorlardı.
Perry ayrıca ince ekmeğin (yufka) arasına malzemeler konularak yapılan yemeklerin (örn. börek) Türk kökenli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca her yıl Ramazan'ın 15'inde yeniçeriler Osmanlı sultanlarına tepsiler halinde baklavalar sunuyorlardı ve bu törene Baklava alayı deniyordu. (Wasti 2005) Ramazan ayının ortasında, padişahın askere iltifatı olarak, Saraydan Yeniçeri Ocağı'na baklava giderdi. Her on askere bir sini baklava hazırlanır ve saray mutfağı önünde dizilirdi. Silahtar Ağa, bir numaralı yeniçeri olan padişah adına ilk siniyi teslim aldıktan sonra, diğer sinilerin her birini ikişer asker nizami olarak yüklenirdi. Her bölüğün amirleri önde, baklava sinilerini taşıyanlar arkada, açılan kapılardan dışarı çıkarak kışlalara doğru yürüyüşe geçerlerdi.
İyi bir baklava'nın olmazsa olmaz malzemeleri şunlardır;
- Yapısı itibariyle baklava'ya en uygun buğday türü olan Şanlıurfa Harran Ovası buğdayından elde edilmiş un,
- Urfa'ya has koyun sütünden elde edilen sade yağ,
- Urfa fıstığı,
- Orta Anadolu şeker pancarından elde edilmiş şeker,